Müseylime, Arabistan’ın en büyük kabilelerinden, Yemame’de mukim Beni Hanife’dendi. Müseylime’nin hayatının dönümü Yemame’den Medine’ye İslam peygamberini ziyaret eden heyette yer almasıyla başladı. Medine’de Muhammed ile görüşerek İslam’ı seçen heyet, görevini tamamlamış olarak Yemame’ye geri döndü. Heyettekiler Beni Hanife kabilesini İslam’ı seçmeleri yönünde ikna etmeye başardılar.
Müseylime, Medine ziyaretinden bir kaç ay sonra kendisinin de bir peygamber olduğunu ilan etti. Müseylime başarılı, etkileyici bir hatipti. Aynı zamanda fevkalade bir ilüzyonistti; daha önce kimsenin görmediği numaraları başarıyla yapıyordu. Bu yeteneklerini kullanarak kısa süre içinde İslam’a yeni geçmiş kabilesi içinde önemli bir taraftar kitlesi edindi.
Müseylime’nin zaman içinde kabilesi içinde nüfuzu arttı. kendine güveni nüfuzundan daha da hızlı arttı. herhalde kendisini denk olarak görmeye başladı ki, Muhammed’e bir mektup yazdı. mektup “Allah’ın elçisi Müseylime’den Allah’ın elçisi Muhammed’e” diye başlıyordu. mektubun devamında Müseylime peygamberliğinden bahsediyor, İslam peygamberine dünyayı aralarında paylaşmayı öneriyordu! Muhammed’in cevabı olumsuz ve çok sert oldu; yanıt şöyle başlıyordu: “Allah’ın resulü Muhammed’den Büyük Yalancı Müseylime’ye”.
bu olayların akabinde, doğal olarak, Müslümanlar ve Müseylime arasında ilişkiler sıcak olmadı. ancak Müseylime geri adım atmadı; bu dönemde müslümanların Arabistan'daki kabilelerin isyanlarıyla uğraşmaları da çekinmezliğini arttırıyordu.
Müseylime, Peygamber'in ölümünden sonra kendisini yanlıştan dönmeye davet eden Ebu Bekir’in elçisini öldürtmek suretiyle halifeliğe savaş ilan etti. kendisi için en büyük talihsizlik tarihin en önemli komutanlarından Halid bin Velid’in komuta ettiği bir orduya karşı savaşmasıdır. savaş sonunda Müseylime ölmüş, kuvvetleri yenilmiştir. peygamberin amcasını katleden, sonradan müslümanlığı seçen Vahşi ibn Harb tarafından peygamberin amcası Hamza’yı öldürdüğü kargının ta kendisiyle öldürülmüştür. Ancak Arabistan’ın en güçlü kabilelerinden birisiyle yapılan bu savaş halifelik için de bir kan kaybıyla sonuçlanmıştır: hayattayken Peygamberin çevresinde bulunmuş ve Kuran’ı hatmetmişlerden o denli çok kişi şehit düşmüştür ki, Ömer, Ebu Bekir’e o güne kadar sadece insanların ezberlerinde saklanan Kur’an’ın yazılı hale getirilmesini önermiştir.
peygamberliğini ilan ettikten sonra elinden geldiğince Muhammedi takip etmeye çalışan Müseylime çeşitli sureler de tebliğ etmiştir. yalancı peygamberin uydurduğu surelere Müslüman tarihçiler örnek vermişlerdir:
Fil nedir? Filin ne olduğunu size kim anlatacak? İp gibi bir kuyruğu ve uzun bir gövdesi vardır. Bu Rabbimizin yarattıkları içinde pek az önemlilerdendir.
Kurbağa! Ne kadar kutlusun! Ne su içeni engellersin, ne de suyu pisletirsin. Dünyanın yarısı bize aittir, yarısı da Kureyşlilere. Ancak Kureyşliler zalimdirler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder